Headlines News :
Home » , , , , , » Medyumlar Denizli - Cifir İlmi

Medyumlar Denizli - Cifir İlmi

Written By Bilal Hoca on 31 Ocak 2013 Perşembe | 07:57

  

Bir harf ilmi olan Ebced/cifr, yalnızca İslam medeniyetinde kullanılmış değildir. Tarih, Keldaniler, Asurlular, Babiller, Mısırlılar ve hatta Yahudiler ve Hıristiyanlar arasındaki ilim ehli, çeşitli metotlar kullanarak varlığın durumu, kainatın sonu, toplumların ve devletlerin akıbeti gibi konularda yorum yaptıkları tesbitini yapar. Cürhümi alfabesi temeline dayanan Arapça harfler diğer Sami dillerinden farklı olarak sıralanmaktadır. Bu sıra Hz. İsmail (a.s.) zamanında ilk kez Arapça`ya uygulanmıştır. Yahudi mistik hareketi Kabala ve Tevrat/Zohar`da harflerin sırlarına dayanan bir ilimden söz edilir. Yaygın kanaate göre Kabalistlerin en önemli kitaplarından biri olan Sefer Yezirah, Hz. Musa`nın Tur-u Sina`da yakınlarına öğrettiği `ilm-i esrar`dan oluşmuştur. Ki, Hz. Musa (as) Hz. Hızır (as) arasında geçen macerada da Kur`an dilinde anlatılır. Buna göre, `İlahi kelime` olan maddi varlıklar arasındaki münasebetlerin, uyum ve zıtlıkların hepsi İbranice`nin yirmi iki harfi arasında da mevcuttur. İlk filozoflarından meşhur matematikçi filozof Pisagor, varlıklarla sayılar ve geometrik şekiller arasında kesin ilişkiler bulunduğuna inanıyordu.1 Bu araştırmaların sonunda Luğaz, Muamma, Remil, Fal, Cifr, Vefk, Azayim ve Nucum, İlm-i Huruf`un şubeleri sayılmıştır.2 Buna benzer inançlar eski Hind`de, Yunan`da, Mısır`da, Musevilik ve Hıristiyanlıkta da mevcuttur. Hindulara göre sayılarla harfler arasında bir münasebet vardır. Üç, yedi, on ve kırk rakamları kutsal olduğu gibi, her sayı bir şeye işaret eder. Mesela Pythagorasçılar, alemin aslının sayı olduğunu ve eşyanın da bundan meydana geldiğini ileri sürerler. Eşyanın aslı sayı olduğuna binaen, sayının aslı da bir`dir. Bu bir, bir`e tatbik edilirse nokta olur. Noktaların hareketi çizgiyi, çizginin hareketi sathı, satıh da cismi meydana getirir. Bundan da his, idrak ve akıl çıkar.3 Hristiyanlıkta bunun bir başka örneğini görürüz. Ahd-i Cedid Vahy-i Yuhanna, 1. Bab, 8 ve XX. Bab, 6`da ilk harf `elif` ve son harf olan `ye`nin iptida ve intihaya, yani başlangıç ve sona delalet ettiği bildiriliyor. Ayrıca Musevilerin Yunan felsefesi`ne dayanan Kabalizm`i Tevrat ve Zebur`un zahiri manasıyla iktifa etmeyerek, kutsal kitabın harflerinden gizli manalar çıkarmaya uğraşmaktır.4 Eski Yunan medeniyetinde sayılarla kainatın düzeni arasında ilişkiler kuran görüşlere rastlandığı gibi, Ortadoğu medeniyetlerinde özellikle Yahudi ve Hıristiyan medeniyetlerinde, Asur, Babil ve Mısır`da da sayısal düzen ile alem arasında ilişkiler kuran sistemler mevcuttu. Ebced; İbranice ve Aramice`nin etkisiyle Nabatice`den Arapça`ya geçti. Arap alfabesindeki harflerin sayısal karşılığının İbranice ve Aramice`nin harfleriyle aynı değerde olması, bu bilgiyi güçlendirmektedir.5 Cifir ilminin Peygamberimizin (asm) irşadı, talimi ve dersiyle Hz. Ali`nin (ra) rivayet ettiği; Hz. Cafer-i Sadık`ın da onu genişçe düzenleyerek prensip altına aldığı biliniyor. Batıni/metafizik bir ilim olan `Cifr` ile ilgili olan sayı sembolizminin Hz. Ali (k.s.) tarafından kodlandığı söylenir.6 Dipnotlar: 1. Rıfkı Melul Meriç, Hurufilik, s. 2.; 2. Keşfu`z-Zunun, I. 650-651; Mevzuattu`l-Ulum, I, 130-136, 389-399.; 3-Felsefe Tarihi, s. 22-23.; 4. Hilmi Ziva Ülken, İslam Feisefesi, s.24-25.; 5. Mustafa Uzun, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, `ebced` maddesi, c: 10, s. 70; 6. S. Hüseyin Nasr, İslam ve İlim, İstanbul 1988, Çev: İlhan Kutluer, s.77. 10.07.2006

kulanılan sahalar

Harf ilmi çok eski tarihlere kadar uzanan; Ebced de henüz Kur ân indirilmeden önce kullanımı yaygın olan bir sistemdir. Başta tarihî olayları tesbit ve kayıtta önemli rol oynamıştır. Özellikle Arap tarihinde geçen tüm olaylar, harflere rakam değeri verilerek yazılır ve böylece her olayın tarihi de kayda geçilmiş olurdu.

Ebced sistemi İslâm dünyasında özellikle tasavvuf, edebiyat, astronomi, astroloji, edebiyat ve mimarî alanlarıyla, cifr ilmine ait konuları da içine alan geniş bir çerçevede kullanılmıştır. Günlük ihtiyaçlarda, isim sembolü olarak (özellikle tasavvuf edebiyatında bu kullanım oldukça yaygındı), kitap ve makalelerde, resmî kayıtlarda sıklıkla kullanılmıştır. Tasavvuf ve dinî ilimlerde, Kelime-i Tevhid veya Esmâ-i Hüsnâ dan bir ismin kaç adet zikredileceği Ebced tablosuna göre tayin edilir. Kur ân tefsirlerinde ve hatta Kadir Gecesinin tesbitinde de Ebced sistemine baş vurulmuştur.

Özellikle Kur ân-ı Kerim ve hadislerden yapılan çalışmalarla geçmiş ve gelecek olaylara ait tahminler yapılmıştır. Meselâ, en çok bilinen İstanbul un Fethinin beldetün tayyibetün... cümlesinden çıkartılması gibi.1 Elmalılı M. Hamdi Yazır da, tefsirinde Molla Câmi den naklederek Sebe Sûresinin on beşinci âyetindeki Beldetün Tayyibetün (iyi bir belde) ifadesi ile İstanbul un fethinin kastedildiğini ve İstanbul un fetih tarihinin (857 H. yılının) bu cümlenin ebcedi ile haber verildiğini yazmaktadır.2

Şâir Fuzûli, Kanunî Sultan Süleyman ın Bağdat ı fetih tarihi olan 941 H. yılı için; Geldi burc-i evliyaya padişah-ı namdâr mısraını tarih düşmüştür. Yine Sultan Abdülmecid in saltanata geçişine de Bir iki delik Abdülmecid oldu Melik mısrası ile tarih düşmüşlerdir.

Ebcedin mimarî alanda kullanılmasına Süleymaniye Camii nden bir örnek verilebilir: Caminin zemininden kubbe üzengi seviyesi 45 arşın etmektedir. Bunun ebcedi karşılığı âdem kelimesine denk gelmektedir. Kubbe aleminin seviyesi ise 66 arşındır. Bu ise Allah lâfzını karşılamaktadır.3 Böylece, ebced hesap metodu cifr ilmini de içine alacak ölçüde geniş bir alanda kullanılmış ve kültürel bir unsur haline gelmiştir.

Cifr metotları ise; Arapça harfler başta şemsî-kamerî olmak üzere ikiye; mesrurî-mebrurî-melfuzî olmak üzere üçe bölünür. Veya yirmi sekiz harf ebceddeki sıraya göre ilk yedisi ateş, ikinci yedisi hava, üçüncüsü su, dördüncüsü de toprak karakterli olmak üzere dört gruba ayrılır. Harflerdeki tasarrufun sırrı, teşkil edilen tertipteki mizaca bağlanır, yahut harflere ve yine ebced sıralamasına göre sayısal değerler verilerek harfler ve sayılar arasındaki münasebetlerle bunlara tekabül eden remizlerden oluşan bir yol takip edilir. Bu sonuncu metoda cefr-i mutavassıt denilir.4

Bu hesap yöntemi, çok eski tarihlere kadar uzanan ve daha henüz Kur ân indirilmeden önce kullanımı çok yaygın olan bir yazım şeklidir. Arap tarihinde geçen tüm olaylar, harflere rakam değeri verilerek yazılır ve böylece her olayın tarihi de kayda geçilmiş olurdu. Bu tarihler, her kullanılan harfin özel rakam değerlerinin toplanmasıyla elde ediliyordu.

Cifir ve dolayısıyla ebced ilmi, sair semâvî dinlerde ve kültürlerde de kullanıldığı için, Kur ân elbette onu da içine alır. Bu açılardan bakıldığında da Kur ân mu cizedir.

Share this article :
 
Support : Creating Website | Blogger Template
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. Medyum Denizli Bilal Hoca Efendi - All Rights Reserved
Template Design by Creating Website Published by Blogger Template