HÜDAMNAME
Written By Bilal Hoca on 13 Haziran 2010 Pazar | 09:24
Hüddamname
Hüddam Nedir?
Cenabı hak kuranı kerimden önce inzal buyurduğu kütüp (kitaplar) ve suhuf
(bazı peygamberlere gönderdiği sahifeler) un muhafazasınıda içindekilerle
memur olan insanlara vermişti. Fakat sonuç malum.
Kuranı kerimi ise bizlere hidayet kaynağı ve rehber olarak göndermiş ama
muhafazasını sadece bize bırakmamıştır. Kuranı kerimde “kuranı biz indirdik
ve onu koruyacak olanda biziz” buyurmuştur. Ayette geçen biz lafzı kuranı
melekler vasıtasıyla indirdiğine ve yine onları koruma işine vazifelendirdiğine
işarettir.
İnen her sure hatta her ayetle beraber onun muhafızı ve hadimi (hizmetlisi)
olan bir melek inmiştir. Her meleğin emri altında 1 den 70 bine kadar
yardımcı melek bulunur.
Cinlerden iman etmiş olandan bazı gruplar (kavim – sülale) da topluca bu
meleklerden birinin sevk ve idaresi altında yada bağımsız olarak hadim
olmaya gönüllü olurlar.
Ayrıca her mümin kuranı kerimin topluca hadimi ve bütün hükümleriyle
mükellefidir.Bu üç sınıfın (özellikle insanlar ve cinlerin) ilk görevi içindeki emir ve
yasaklara uymaktır.
İkinci olarak kuranı kerime yönelik yapılacak her türlü saldırıya, tahribat ve
tahrifat girişimine karşı canları pahasına onu korumak, saldıranlara
mukavemet etmek ve gerekirse onlara karşılık vermektir.
Melek ve cinlerin üçüncü görevleriyse o kuranı kerimi sürekli
okuyan (yada belli ayet ve sureleri bir maksat için olsun yada
olmasın) insanlara yardımcı olmak ve havas ve esrarından
istifade etmesini temin etmektir.
Peki Bu Hüddamlar Elde Edilebilirmi
Soruyu şöylede değiştirebiliriz. Hüddam edinmek diye bi şey
varmı? Ve mümkünmü?
Bu soru kafaları karıştıran çok çetrefilli bir sorudur. Şimdi biz
kısaca hüddam edinmek mümkündür diyelim. Nasıl olduğunu
anlattığımız zaman zaten cevap daha net anlaşılacaktır.
Bunun iki yolu vardır.
1- Kuranı kerimin tamamını yada belli sure yada ayetlerini
vird edinerek (sürekli ve düzenli şekilde okuyarak) o surelerin
hadimlerinin yardımı sağlanır. Bir insan bir ayet, sure yada
kuranı kerimin tamamını okuduğu zaman hadim olan melek
yada cinlerden birisi hemen orda hazır olur. Sürekli okuyan
kimse özel bir statü kazanır ve tutulan listeye girer. Kişi okurken
melek ve cinler başında pervane olurlar. İnsan yanlış okuduğu
zaman yüksek sesle doğrusunu okur ve düzeltirler. Böylece
kişinin hatasınıda tamamlamış olurlar. Eğer okuyan insan
dünyevi bir maksat için okumuşsa onu yerine getirmek için
çalışırlar. Uhrevi bir maksat için okumuşsa Allah’a o kişi adına
dua eder ve istediğini vermesi için yalvarırlar.
2- Hüddam edinmek deyince hepimizin aklına gelen,
sakıncaları hesap edilmeksizin keşke bende edinsem
dediğimiz, belirli usuller, azimetler ve riyazatlar sonucu kendini
bir sure yada ayetin hizmetine adamış olan Müslüman cinleri
kendine bende etmekten ibarettir.
Burada hemen şunu belirtmek isterim ki cinler bundan hiç
hoşnut olmazlar. Çünkü birinin hizmetine giren cin artık sure
yada ayetin hadimi değildir. Fakat Müslüman oldukları için,
sürekli o sure yada ayetin okunmasına hürmeten insana zararvermez ve isteklerini yerine getirir.
Bir kimse hüddam için riyazata girip evrad ve ezkara başladığı
vakit melek ve cinlerin bundan hemen haberi olur ve maksadını
bilirler.
Bir müddet kişinin riyazatı kesmesini beklerler. Eğer kesmez ve
devam ederse bıraktırmak için çeşitli şekillerde korkuturlar.
Daha bırakmazsa hadim taifesinden bir cin gelir. Eğer riyazat
yapan bu gelenin gerçek hadim olduğu düşüncesine kapılır ve
riyazatı bırakırsa (ki yüzde 90 ı bırakır) o cinle ömür boyu
görüşür. Yok bırakmaz devam eder ve usulü tamamlarsa artık o
cin taifesi surenin hüddamlığından azledilip o kişinin hizmetine
verilir. O surenin hadimliğine de başka bir taife geçer.
Her sure ve ayetin hüddamının bir unvan ve mertebesi vardır.
Surenin hadimliği görevi onlara geçince artık asıl isimleri ne
olursa olsun o unvan ve ismi kullanırlar.
Peki cinler kendilerine zarar verilmesine ve ulvi hizmetlerinin
son bulmasına sebep olan insanlara zarar verirlermi?
Cinler Müslüman olduğu için, okunan sure ve ayetinde
hürmetine riyazat yapana zarar vermezler ama buğzederler.Çünkü onun yüzünden ulvi bir vazifeden alınmışlardır. Velevki
riyazat yapan kişi islamı hakkıyla yaşayan kişi olmasa bile.
Fakat bazen aile efradı eğer uygunsuz yaşayan insanlarsa
onlara zarar verebilir yada korkutabilirler.
Tavsiye!
Ben kendime ayrılan bu bölümde hadim olan cinler nasıl elde
edilir onu anlatmayı uygun görmüyorum. Neticede o cinler
kuranı kerim için kendilerini adamış Müslüman cinlerdir. Riyazat
yada başka yollarla elde edilmelerini hem hoş hemde etik
bulmuyorum. Çünkü bu onları kuran hizmetinden alıkoyup
kendimize hizmetçi yapmaktır.
Eğer o cinler Müslüman olmasalar ve kendilerini hizmetine
adamış oldukları surenin hatırı olmasa elde etmeye çalışanlara
çok büyük zararlar verirler. Fakat zarar vermemeleri bu işin bir
cezası olmadığını göstermez. Hüddam edinmenin zararları çok
büyüktür.
1- Dünyadaki Zararı: Hüddamcı yada cincilerin bu güne
kadar iflah oldukları nerdeyse hiç görülmemiştir. Cinler
sayesinde bir takım dünyalık edinen insanlar belli bir süre sonrasefalete düşmüşlerdir. Zira cinler o kişiye gece gündüz
durmadan beddua etmektedirler. Yine hüddamcı ve cincilerin
ölüm anlarıda çok zor geçer. Dünyadayken ibadetlerinden zevk
ve tat alamazlar. Yanlarına ne melek nede ruhaniyetler
yaklaşmaz. Çünkü onlar zalim durumuna düşerler. Allah’ın
rahmetide zalimlere tecelli etmez. Ölüm zamanları gelince
başlarında hiçbir melek (bedenlerinde vazifeli olanlar hariç),
hiçbir ruhaniyet bulunmaz. O cinlerde artık onu terk etmişlerdir.
Dolayısıyla şeytanla baş başa kalırlar. Şeytan onların imanını
(bulundukları zor durumdan istifade ederek onu kandırıp ki ölüm
anı insanın en zor zamanlarından biridir) ellerinden alırlar.
Azrail a.s de onların canını bir kafir ve zalimin canı nasıl
alınıyorsa öyle alır.
2- Ahiretteki Zararı: Başta peygamberimiz olmak üzere tüm
nebilerin, velilerin ve kuranı kerimin şefaatından mahrumdurlar.
Cinler kendilerini zorla hür iken zorla esir eden, kuran
hizmetçisiyken bu hizmetten mahrum eden insandan
şikayetçi olacak ve haklarını alacaklardır. Şunu unutmayalım ki
kul hakkı sadece insanlar arasında cereyan eden bir hadise
değildir. Cinlerle insanlar hatta hayvanlar arasında bile bir
hukuk vardır ve her hak er yada geç sahibine iade edilecektir.
Ayrıca kuranı kerimde bu kişiden şikayetçidir. Çünkü kuranın
ayet ve surelerini dünya menfaatı için kullanmış, kuranı para
karşılığı satmıştır. Kendisine ve tüm insanlara Allah’ın
meccanen (karşılıksız olarak) hidayet, kurtuluş ve şifa kaynağı
olarak gönderdiği kuranı kerimi maksadının dışına çıkarmış ve
menfaat kaynağı olarak kullanmıştır. Peygamberimiz bir hadisi
şeriflerinde “kuranı kerim ahirette mutlaka karşınıza çıkacaktır.Ya (ya rabbi bu beni öğrendi, okudu, bende yazılanlarla amel
etti….. diye) şefaatçı olur yada şikayetçi olur. Şefaatı da
makbuldür (şefaat ettikleri cennettedir) şikayetide makbuldür”
buyurmuştur.
Acizane site sahiplerine tavsiyem bu tür usul ve tarifleri sitede
yayınlamamalarıdır. Yakından tanıdığım aynı zamanda da
hemşerim olan değerli ve büyük havas alimi kerim kardeşimin
de bu sakıncaları bildiğini biliyorum. Bu siteyi kurarken
amacınında zaten yanlış olan bilgilerden arındırılmış bilgilerin
olduğu bir site kurmak olduğunu söylemişti. Bu amaca uygun
hareket etmesi en büyük temennilerimdendir.
Evet bu tür siteler rağbet görmez, ziyaretçilerin çoğunun aradığı
şeyler büyü – sihir, c,n davetleri, yada hüddam usulleridir. Ama
birkaç kişide olsa saf bilgiler için bu siteleri ziyaret ederler.
Maksat ticaret olmadığına göre ulaşılabilen üç beş kişi büyük bir
kitle demektir.
Saygılarımla. MEDYUM BİLAL HOCA EFENDİ
Etiketler:
medyum,
Medyum Denizli Huddam Name